Proje ve kaynak yönetiminde Uçan Adam Sabri hipotezi

Bir çalışandan uçmasını bekliyorsanız, o çalışan uçar. Ne kadar yüksekten uçacağı sizin kaynak veya performans yönetiminize bağlı.

İnternet “meme”lerini takip ediyorsanız Uçan Adam Sabri’yi görmüşsünüzdür. Bir televizyon programında uçtuğunu iddia edip, yalan söylediği imasında bulunulunca kendini yere atan adam. Kelimeler yetmez bazen:

Geçen yıllarda Cem Yılmaz’ın bu durumu yorumladığı bir video izlemiştim (Meraklısına tam video burada). Fikir oradan geliyor aslında. Cem Yılmaz “Bir programda konuk ettiğiniz bir insandan uçmasını bekliyorsanız, o da uçar” diyordu. Bu yorum doğru kaynak yönetimi ve kalite denetimleri olmadığında bir iş biriminden çıkan işi de tarif ediyor. Gerçekçi olmayan beklentileriniz ve üstünde pek düşünülmemiş çıktı standartlarınız varsa gelen sonuç da buna uygun olur.

Göreve göre yetkinliği yeterli iki kişilik bir ekibiniz olduğunu varsayın. Elinizde yapılması gereken 100 parça iş var. Şimdi sorsak, bu insanlara bu işleri yaptırmanın yönetici sayısı kadar yolu çıkar. Bu yollardan bir kısmı işlerin gerçekten yapılmasına yöneliktir. Gerisi ise genellikle işi kapatmaya (kapalı göstermeye) yönelik. Bir başka deyişle:

  • Eldeki kaynaklar ve katı bağımlılıklara göre, işlerin çıktılarını ve bu çıktıların standartlarını belirleyebilir, belirlediğiniz standartlardaki çıktıları gerçekleştirmek için gerekli süreyi öngörmeye çalışabilirsiniz mesela. Sonra da çıktıları değerlendirip, gelecekteki kaynak ve iş planlamanızı eniyileştirmeye çalışırsınız.
  • Ya da, “siz yöneticisinizdir ve sizin işiniz talimat vermektir”. Nokta. Bu işler Haziran’a kadar kapatılacak, yıl sonunda da performansınızı ona göre değerlendireceğim der geçersiniz.

Türk tipi iş yönetiminde azıcık etrafınıza bakmışsanız bu ikincisinin en yaygını olduğunu bilirsiniz. Bunun sonucu ise neredeyse hiç sekmez: Çalışan sizin beklentinizin, amirlerinize ne kadar çok sayıda işin ne kadar kısa sürede kapatıldığını övünerek gösteren bir rapor vermek olduğunu, işin sonucu ve kalitesine bir şikayet gelene kadar bakmayacağınızı ve kendisini de sadece ne kadar hızlı iş kapattığına göre değerlendireceğinizi anladığında artık o işleri düzgün yapmaya değil, görev listesinde kapalı göstermeye odaklanır. Sabri Bey artık uçuyordur. Daha da indiremezsiniz.

Benim profesyonel anlamda çalıştığım alanlar mühendislik ve bilgi teknolojileri. Bu alanlarda yukarıdaki durumun sonuçları ilk başta hemen zaman hafif görünür. Sonuçların ağırlığını bir sonraki iş döneminde harcadığınız para ve işgücü olarak görürsünüz –tabii takip ediyorsanız. İstekler “şu ekranın yapılması” seviyesinde gelir; işin kapatılması gereken tarihte o ekran tasarlanmış ve devreye alınmıştır. Ama arka tarafta kafa yormadan yapılmış eksik bir algoritma kullanılmıştır. Altı ay geçer, yapılan uygulama yaygın şekilde kullanılmaya başlar ve bom: Kullanıcılar ABC formunun çok yavaş çalıştığından şikayet etmeye başlar. Ya da bir organizasyon değişir, onay süreçleriniz sapıtır. Tekrar işgücü ayırırsınız, bu sefer elinizdeki diğer işler sıkıştırır ve gelecekte tekrar, tekrar, tekrar işgücü ayıracağınız bir döngüye girersiniz.

Bu yazıyı kısa tutmaya niyetliydim ve öyle yapacağım. Ama yazdıkça bunun basbayağı “Sabri Bey Hipotezi” diye kitap olacak konusu var gibi gelmeye başladı. 🙂 Burada kapatayım.